2009’da Waze, İsrail’deki müşterilere gerçek zamanlı trafik verilerine dayalı bir navigasyon uygulaması olarak hizmet vermeye başladı. Levine, yönetim, işe alma ve sermaye artırmadan sorumlu icra kurulu başkanı olarak görev yaptı. Shabtai baş teknoloji sorumlusuydu ve Shinar araştırma ve geliştirmeden sorumlu başkan yardımcısıydı.
En başından beri, Waze ağ etkilerinden faydalandı. Ne kadar çok insan kullanırsa o kadar iyi olur ve bu da daha fazla insanı katılmaya teşvik eder. Bazı meraklılar, tıpkı insanların Wikipedia sayfalarını düzenlemesi gibi, bilgisayar aracılığıyla yol ekler veya düzenler. Geçen ay Avustralya’dan, “uygun şekilde derecelendirilmiş çakıldan, derin su birikintisi lastik olukları ve ortada neredeyse kaputumuzdan daha uzun çim bulunan uzun bir zar zor geçilebilen toprak yola” dönüşen bir yol hakkında bir giriş buldum. Eklendi: “Lütfen bu bölümü yol bulma algoritmasından düşürmek için mümkün olan tüm yolları düşünün.”
Haritaları düzenlemekten daha az zaman alan Waze topluluğuna yardım etmenin bir yolu, yol kenarındaki tehlikeleri ve benzerlerini bildirmektir. Ancak ikisini de yapmayanlar bile Waze’e katkıda bulunur çünkü sistem, rotaları üzerindeki trafiğin ne kadar hızlı veya yavaş olduğunu öğrenmek için anonimleştirilmiş GPS verilerini kullanır.
Ancak, bunların hiçbiri, önce kritik bir kütleye ulaşmadan gerçekleşmez. İsrail’deki başarının ardından Waze, 2009’un sonlarından itibaren uygulamayı küresel olarak kullanıma sundu. Levine kitapta “Yeterince iyi değildi – gerçekten berbattı – dört ülke hariç: Ekvador, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve Letonya,” diye yazdı Levine kitapta. Ekvador’da güçlü bir yerel ortak vardı; Levine bana bunun diğer üç ülkede neden yaygınlaştığından emin olmadığını söyledi. Kitapta “Başka her yerde” diye yazdı, “insanlar uygulamayı indirir, dener ve vazgeçer.”
Minimum uygulanabilir ürün kavramı hakkında teknolojide uzun bir tartışma olmuştur. Mühendisler, yeterince ilginçse oldukça kötü bir ürünle uğraşmaya isteklidir, ancak genel halk daha az hoşgörülüdür. Daha aşağı bir şey yayınlarsanız müşterileri sonsuza kadar uzaklaştırabilirsiniz, bir argümana göre.
Levine öyle düşünmüyor. “Müşterinizi kaybetme riskiniz sıfır çünkü hiç müşteriniz yok. Ne kaybedersin?” diye sordu. O ve ortakları ABD’de başlamak için birkaç kez denediler. “Her yineleme, işe yarayacağı inancıyla başlatıldı” dedi. Takım her başarısızlıktan ders çıkardı. Başarılı start-up’ları tanımlayan şey azimdir, cesarettir” dedi.
Waze’in Amerika Birleşik Devletleri’ndeki serveti, Los Angeles’ın batı yakasındaki Interstate 405’in bir bölümü bir genişleme projesi nedeniyle Temmuz 2011’de bir hafta sonu kapatıldığında Carmageddon’dan destek aldı. ABC7 Eyewitness News, uygulamayı tanıtmak ve izleyicileri trafik olayları hakkında güncellemek için Waze ile ortaklık kurdu.
En başından beri, Waze ağ etkilerinden faydalandı. Ne kadar çok insan kullanırsa o kadar iyi olur ve bu da daha fazla insanı katılmaya teşvik eder. Bazı meraklılar, tıpkı insanların Wikipedia sayfalarını düzenlemesi gibi, bilgisayar aracılığıyla yol ekler veya düzenler. Geçen ay Avustralya’dan, “uygun şekilde derecelendirilmiş çakıldan, derin su birikintisi lastik olukları ve ortada neredeyse kaputumuzdan daha uzun çim bulunan uzun bir zar zor geçilebilen toprak yola” dönüşen bir yol hakkında bir giriş buldum. Eklendi: “Lütfen bu bölümü yol bulma algoritmasından düşürmek için mümkün olan tüm yolları düşünün.”
Haritaları düzenlemekten daha az zaman alan Waze topluluğuna yardım etmenin bir yolu, yol kenarındaki tehlikeleri ve benzerlerini bildirmektir. Ancak ikisini de yapmayanlar bile Waze’e katkıda bulunur çünkü sistem, rotaları üzerindeki trafiğin ne kadar hızlı veya yavaş olduğunu öğrenmek için anonimleştirilmiş GPS verilerini kullanır.
Ancak, bunların hiçbiri, önce kritik bir kütleye ulaşmadan gerçekleşmez. İsrail’deki başarının ardından Waze, 2009’un sonlarından itibaren uygulamayı küresel olarak kullanıma sundu. Levine kitapta “Yeterince iyi değildi – gerçekten berbattı – dört ülke hariç: Ekvador, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve Letonya,” diye yazdı Levine kitapta. Ekvador’da güçlü bir yerel ortak vardı; Levine bana bunun diğer üç ülkede neden yaygınlaştığından emin olmadığını söyledi. Kitapta “Başka her yerde” diye yazdı, “insanlar uygulamayı indirir, dener ve vazgeçer.”
Minimum uygulanabilir ürün kavramı hakkında teknolojide uzun bir tartışma olmuştur. Mühendisler, yeterince ilginçse oldukça kötü bir ürünle uğraşmaya isteklidir, ancak genel halk daha az hoşgörülüdür. Daha aşağı bir şey yayınlarsanız müşterileri sonsuza kadar uzaklaştırabilirsiniz, bir argümana göre.
Levine öyle düşünmüyor. “Müşterinizi kaybetme riskiniz sıfır çünkü hiç müşteriniz yok. Ne kaybedersin?” diye sordu. O ve ortakları ABD’de başlamak için birkaç kez denediler. “Her yineleme, işe yarayacağı inancıyla başlatıldı” dedi. Takım her başarısızlıktan ders çıkardı. Başarılı start-up’ları tanımlayan şey azimdir, cesarettir” dedi.
Waze’in Amerika Birleşik Devletleri’ndeki serveti, Los Angeles’ın batı yakasındaki Interstate 405’in bir bölümü bir genişleme projesi nedeniyle Temmuz 2011’de bir hafta sonu kapatıldığında Carmageddon’dan destek aldı. ABC7 Eyewitness News, uygulamayı tanıtmak ve izleyicileri trafik olayları hakkında güncellemek için Waze ile ortaklık kurdu.