Kitap personeli ne iş yapar ?

Ahmet

New member
Kitap Personeli Ne İş Yapar? Bir Hikâyenin Satır Aralarında

Selam dostlar,

Bugün size çok sevdiğim, beni derinden etkileyen bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki de çoğumuzun günlük hayatında farkına bile varmadığı bir meslek var: kitap personeli. Kimisi kütüphaneci der, kimisi kitapçı çalışanı… Ama işin özünde, onların yaptığı şey sadece raflara kitap dizmek değil, insanların hayatına dokunmak.

---

Bir Gün Kütüphanede Başlayan Hikâye

Bir kış günüydü. Dışarıda kar ince ince yağıyordu. Mahalle kütüphanesinin kapısından içeri girdiğimde, sıcacık bir koku karşıladı beni: eski kitapların, ahşap rafların ve demli çayın kokusu. İşte o gün tanıştım Murat Abi ve Ayşe Hanım ile.

Murat Abi kütüphanenin kitap personeliydi. Çözüm odaklı, düzenli, her şeyin yerli yerinde olmasını seven bir adam. Onun için bir kitap raflarda yanlış yerdeyse, bu küçük bir hata değil, bir strateji bozukluğuydu.

Ayşe Hanım ise başka bir masanın arkasında, gelen herkese güler yüzle bakan, kitap tavsiyelerinde bulunurken adeta karşındakinin ruhunu okuyan biriydi. O, işine empatiyle yaklaşan, ilişkileri önemseyen, insanı önceleyen bir kitap personeliydi.

---

Kitap Personelinin Görünmeyen Görevleri

O gün saatlerce onları izledim.

- Raflara yeni gelen kitapları yerleştiriyorlar.

- Eski kitapları bakım için ayırıyorlar.

- Çocuk bölümünde miniklere masal saati düzenliyorlar.

- Yaşlı bir teyzenin aradığı romanın yerini bulmasına yardım ediyorlar.

- Üniversite öğrencisine tez araştırması için kaynak taraması yapıyorlar.

Murat Abi, bir lise öğrencisi gelip “Ağabey, sınav için tarih kitaplarını nasıl bulabilirim?” diye sorduğunda, hemen en kısa rota üzerinden o kitapların yerini tarif etti. Stratejik düşünüyordu; zaman kaybetmeden hedefe ulaştırmak onun işiydi.

Ayşe Hanım ise yaşlı bir amca gelip “Eskiden okuduğum ama adını unuttuğum bir hikâye kitabı vardı” dediğinde, onu karşısına oturtup uzun uzun dinledi, detayları yakalayarak kitabı buldu. Onun yöntemi dinlemek ve hissetmek üzerineydi.

---

Bir Çocuğun Hayatını Değiştiren Kitap

Hikâyenin dönüm noktası ise öğleden sonra yaşandı. Sekiz yaşında, çekingen bir çocuk kütüphaneye girdi. Annesi dışarıda bekliyordu, çocuk ise etrafına bakınıp bir köşeye çekildi. Murat Abi hemen fark etti, “Matematik kitapları mı arıyorsun?” diye sordu. Çocuk başını salladı ama gözleri yerdeydi.

O sırada Ayşe Hanım yaklaştı, dizlerinin üzerine çöktü:

“Biliyor musun, matematiği sevdirecek çok güzel hikâyeler var. Sana bir tanesini göstereyim mi?”

Birlikte raflara gittiler, “Matematik Masalları” isimli rengârenk bir kitap çıkardı. Çocuk ilk başta tereddüt etti ama Ayşe Hanım’ın içten gülümsemesi güven verdi. O an, bir kitap personelinin aslında sadece bilgi değil, cesaret de verdiğini gördüm.

---

Erkeklerin Stratejik, Kadınların Empatik Yaklaşımı

Murat Abi, işin teknik kısmını kusursuz yönetiyordu: kitap kayıtları, raf düzeni, arşivleme, eksiklerin tespiti… Onun yaklaşımı, “sorunu gör, çöz, ilerle” prensibiydi.

Ayşe Hanım ise insanı merkeze alıyor, sorunu değil hikâyeyi dinliyordu. Kitap personeli olmak onun için sadece meslek değil, bir köprü kurma sanatıydı.

İşte bu iki farklı yaklaşım, kütüphaneyi yaşayan bir yer haline getiriyordu. Strateji ve empati, yan yana durduğunda ortaya bambaşka bir güç çıkıyordu.

---

Kitap Personelinin Hayata Dokunuşu

Belki hiç fark etmediniz ama kitap personeli, hayatımızın sessiz kahramanıdır. Onlar sayesinde:

- Aradığımız bilgiye daha hızlı ulaşırız.

- Kendimizi ait hissedeceğimiz bir ortam buluruz.

- Bazen tek bir kitapla hayatımız değişir.

O çocuk, bir hafta sonra annesiyle tekrar geldi. Bu kez gözleri parlıyordu, elinde defter vardı. “Ayşe Abla, o kitaptaki hikâyeyi ödevime yazdım, öğretmenim çok beğendi” dedi.

İşte kitap personelinin emeğinin karşılığı o andı.

---

Mesleğin Kalbinde İnsan Var

Kitap personeli olmanın özünde insana hizmet etmek yatıyor. Evet, kataloglama, düzenleme, kayıt tutma gibi teknik işler var ama asıl mesele, insanların bilgiye, hikâyeye, ilhama ulaşmasını sağlamak.

O gün kütüphaneden çıkarken, kar yine yağıyordu. Elimde yeni aldığım bir kitap, içimde sıcacık bir duygu vardı. Murat Abi’nin stratejisiyle Ayşe Hanım’ın empatisi birleşmiş, bana sadece bir kitap değil, bir hikâye bırakmışlardı.

---

Söz Sizde!

Şimdi merak ediyorum:

- Siz hiç hayatınıza dokunan bir kitap personeliyle karşılaştınız mı?

- Onların hangi yönü sizce daha etkili: stratejik düzen mi yoksa empatik yaklaşım mı?

- Kitap personelinin işini sadece “kitap dizmek” olarak görenlere ne dersiniz?

Hadi gelin, kendi anılarımızı, karşılaştığımız güzel insanları burada paylaşalım. Belki de birbirimizin hayatına, tıpkı o kitap personelleri gibi, küçük bir dokunuş yaparız.