‘Buraya gelmeyen siyasetçi ve asker yok’Çanakkale’de merkeze bağlı Tevfikiye köyü sonları ortasındaki Troya Antik Kenti’nde arkeolojik çalışmalar devam ediyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan ve 5 bin 500 yıllık bir tarihi geçmişe sahip antik kentte arkeologlar yeni bulgulara ulaşıyor.
‘2 bin 300 yıl öncesine ilişkin küçük kap’
Çalışmalarda çeşitli üniversitelerden yerli ve yabancı 40 kişilik bir grubun vazife aldığını lisana getiren Troya Antik Kenti Hafriyat Heyeti Lideri ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan, “Bu yılki hafriyat çalışmalarında şu ana kadar bizi heyecanlandıran kıymetli bir keşifle karşı karşıyayız. Helenistik Periyot dediğimiz yaklaşık 2 bin 300 yıl öncesine ilişkin küçük bir kap bulduk. Bu epey fazla Troya’da karşımıza çıkmıyor” dedi.
‘Kutsal alanlara sundular’
Rüstem Aslan, yaklaşık 3 santim büyüklüğündeki küçük kabın Troya için kıymetli bir bulgu olduğunu belirterek “Bunun manası şu; kutsal alanlarda parası olmayanların, öteki adakları yapamayanların sembolik olarak kutsal alanlara sundukları küçük kaplar. Bu kadar küçüğü Troya kazılarında birinci defa karşımıza çıktı. Yani 2 bin 300 yıllık, sembolik mana taşıyan en minik kilden yapılmış bir kapla karşı karşıya kaldık” dedi.
‘Parası olan kurban kesiyor’
Buluntunun daha fazlaca Helenistik Periyot denilen 3. yüzyıldan itibaren Troya’nın kutsal bir yere dönüşmesi kararı bölgedeki kutsal alanlara yapılan sunak ve adak alanlarından çıktığını vurgulayan Aslan, “Parası olan kurbanlar kesiyor, daha bedelli adaklar sunuyor. Parası olmayanlar da sembolik olarak, büyük kapların sembolik manasını küçük, küçük model kaplarla gerçekleştiriyorlar“ diye konuştu.
‘Buraya gelmeyen siyasetçi ve asker yok’
Prof. Dr. Aslan, Troya’da daha evvel yapılan hafriyatlarda bölgenin kutsal alan olduğunun keşfedildiğini hatırlattı.
Bunun buluntularla desteklendiğini tabir eden Rüstem Aslan, “Bölge, Troya Savaşı’nın kıssası ve kahramanlık hikayeleri niçiniyle kutsal bir yere dönüştü. Burayı antik periyottan itibaren ve Fatih Sultan Mehmet periyoduna kadar aldığımızda Troya’ya uğramayan, buraya gelmeyen, ilham almayan asker, sanatçı ve siyasetçi yok, diyebiliriz. Troya epey değerli bir merkez. Hala günümüzde de bu özelliğini koruyan ender bir antik kent” değerlendirmesinde bulundu.
‘2 bin 300 yıl öncesine ilişkin küçük kap’
Çalışmalarda çeşitli üniversitelerden yerli ve yabancı 40 kişilik bir grubun vazife aldığını lisana getiren Troya Antik Kenti Hafriyat Heyeti Lideri ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan, “Bu yılki hafriyat çalışmalarında şu ana kadar bizi heyecanlandıran kıymetli bir keşifle karşı karşıyayız. Helenistik Periyot dediğimiz yaklaşık 2 bin 300 yıl öncesine ilişkin küçük bir kap bulduk. Bu epey fazla Troya’da karşımıza çıkmıyor” dedi.
‘Kutsal alanlara sundular’
Rüstem Aslan, yaklaşık 3 santim büyüklüğündeki küçük kabın Troya için kıymetli bir bulgu olduğunu belirterek “Bunun manası şu; kutsal alanlarda parası olmayanların, öteki adakları yapamayanların sembolik olarak kutsal alanlara sundukları küçük kaplar. Bu kadar küçüğü Troya kazılarında birinci defa karşımıza çıktı. Yani 2 bin 300 yıllık, sembolik mana taşıyan en minik kilden yapılmış bir kapla karşı karşıya kaldık” dedi.
‘Parası olan kurban kesiyor’
Buluntunun daha fazlaca Helenistik Periyot denilen 3. yüzyıldan itibaren Troya’nın kutsal bir yere dönüşmesi kararı bölgedeki kutsal alanlara yapılan sunak ve adak alanlarından çıktığını vurgulayan Aslan, “Parası olan kurbanlar kesiyor, daha bedelli adaklar sunuyor. Parası olmayanlar da sembolik olarak, büyük kapların sembolik manasını küçük, küçük model kaplarla gerçekleştiriyorlar“ diye konuştu.
‘Buraya gelmeyen siyasetçi ve asker yok’
Prof. Dr. Aslan, Troya’da daha evvel yapılan hafriyatlarda bölgenin kutsal alan olduğunun keşfedildiğini hatırlattı.
Bunun buluntularla desteklendiğini tabir eden Rüstem Aslan, “Bölge, Troya Savaşı’nın kıssası ve kahramanlık hikayeleri niçiniyle kutsal bir yere dönüştü. Burayı antik periyottan itibaren ve Fatih Sultan Mehmet periyoduna kadar aldığımızda Troya’ya uğramayan, buraya gelmeyen, ilham almayan asker, sanatçı ve siyasetçi yok, diyebiliriz. Troya epey değerli bir merkez. Hala günümüzde de bu özelliğini koruyan ender bir antik kent” değerlendirmesinde bulundu.