Dirimart kaça kadar açık ?

Ece

New member
Dirimart’a Ne Zaman Veda Edeceğiz?

Bazen, bir yerin kapanması, sadece duvarların ardındaki pencerelerin kapanması anlamına gelmez. O yerin kapalı olmasını duymak, zamanın geçip gittiğini fark ettiğimiz anlardan birini hatırlatır. Sonra, tüm o anılar birer birer tekrar zihnimizde yankı bulur. İşte tam da bu yüzden bugün sizlerle bir hikâye paylaşmak istiyorum. Bir gün, Dirimart’ı geçerken, bir soruyla başladım ve belki de bir hayat dersine doğru adım attım.

Biliyorsunuz, sanat galerisinin kapalı olduğunu duyduğumda, sadece bir galeri değil, aslında bir dönemin sonuna geldiğimi fark ettim. Ama bunu bir şekilde içselleştiremedim. Gerçekten de kapanıyor muydu, yoksa başka bir şeyin habercisi mi? Kadınlar gibi, bu soruyu öylesine, belki de bilinçaltımda cevap arayarak sordum. Erkekler gibi, sorunların çözümüne dair stratejik bir yaklaşım sergileyemedim. Bu soruya bir çözüm bulmam gerekirken, aslında bir yolculuğa çıkmış oldum. İşte o an, iki farklı bakış açısının birleştiği o anı hissettim.

Bir Soruyla Başlayan Hikâye

Hikâyenin başına dönelim. Bir sabah, sanatı seven bir arkadaşım, "Dirimart'a gitmek için son fırsat olabilir," demişti. Benim için, bu galeri sadece bir sanat mekanı değildi. İnsanı derinden etkileyen, farklı bakış açıları kazandıran bir yerdi. Her köşesinde bir hikâye, her tablosunda bir başka duygu saklıydı. Yıllarca, sırf o atmosferi solumak için kendimi oraya bırakmıştım.

Bir akşamüstü, serginin kapanış saatine yakın, içeri girdim. Oradaydım ama bir türlü çıkmak istemiyordum. Galerinin biraz daha açık kalıp kalmadığını merak ediyordum. "Dirimart kaçta kapanıyor?" diye sordum içimden. Belki basit bir soru gibi gelebilir, ama aslında çok daha fazlasını ifade ediyordu. Çünkü bir yerde kapanış saati, sadece bir saati değil, bir dönemin, bir anın sonunu simgeliyor.

Erkekler gibi, çözüm odaklı düşündüm. Sadece saatleri öğrenmek istiyordum. Oysa kadınlar gibi, içimden başka bir soru doğdu: Neden bu kadar fazla değer veriyordum? Neden bu galeri bana bu kadar önemli geliyordu?

Erkeklerin Stratejisi ve Kadınların Duyguları

Şimdi, bu sorunun iki farklı bakış açısıyla nasıl şekillendiğini anlatayım. Mesela, arkadaşım Emre. O bir erkek ve her zaman stratejik bir bakış açısına sahip. Sanat galerilerinin kapanış saatini bilmek ona göre sadece pratik bir şeydi; zamanı iyi kullanmak ve zamanı verimli değerlendirmekti. Ona göre, her şey mantıklı ve hesaplıydı.

Bir de Zeynep var. O, kadın olmanın verdiği empatik bakış açısıyla her zaman insanın içinde bulunduğu ruh haline duyarlıdır. Zeynep, Dirimart’a gittiğinde her bir tablonun ardında bir yaşamı, bir insanın ruh halini arar. Galeri sadece bir mekan değil, bir duygu evrenidir onun için. Zeynep’e göre, o galeri kapanmadan önce içeri girmelisin, o duygu atmosferini bir kez daha hissedebilmelisin. Ve Zeynep’in bakış açısı, aslında tam da bu noktada geçerlidir. Bir sanat galerisi, sadece bir sergi değil; zamanın, mekanın, insanın iç içe geçtiği, birbirine dokunduğu bir yerdi. O yüzden galeri kapanmadan önce, zamanla savaşıp bir anlam arayışına düşmüştüm.

Emre, Zeynep’in duygusal yaklaşımını anlamış gibi görünse de, galeriye geç kalmanın mantıksız olduğunu, zamanın ona hiçbir şey katmayacağını savunuyordu. Ama Zeynep için zaman, anı biriktirip, duygu arayışında bulunmaktı. "Dirimart kaçta kapanıyor?" sorusu, bir zaman dilimini değil, bir yaşamın bir parçasını kaçırıp kaçırmadığımı sorgulamama yol açtı.

Bir Soru, Bir Anı, Bir Yolculuk

Gelin görün ki, Dirimart’ın kapanışı saatinde bile, zamanla savaşıp hissettiğim anın değerini kavradım. Belki de, asıl kapanan şey sadece bir galeri değildi. Bir dönemin kapanışını, belki de içsel bir yolculuğun kapanışını yaşıyorduk. Sonunda içimden “Bir şeyler daha var, keşfetmem gereken” diyerek galeriye bir kez daha baktım.

Bir sonraki hafta, Zeynep’le tekrar oraya gittik. Emre de gelmişti, ama o, zamanın gerekliliği hakkında yine yorum yaptı. O an, biraz daha geç kalmıştık. Ama önemli olan, o sanat atmosferinin son anlarını yaşamanın içsel huzuruydu. Zeynep, gözlerinde o eski bakışı görmek için oradaydı; Emre ise, sadece bir planın parçası olarak.

Ve belki de, Dirimart’ın kapanışı, hepimizin hayatında bir dönüm noktasıydı. Farklı bakış açıları, farklı kişilikler ve farklı duygular… Hepimiz o galeriyi ve içinde barındırdığı anlamları kendi şeklimizde keşfetmiştik.

Hikayenizi Paylaşın, Yorum Yapın

Şimdi ise forumdaki arkadaşlarım, sizinle bu yolculuğu paylaşmak istiyorum. Her birinizin bu hikayeye dair bir bakış açısı olduğunu biliyorum. Belki siz de zamanla ilgili benzer hisler yaşadınız. Belki de bir yerin kapanış saati, sizin için de çok başka anlamlar taşır.

O yüzden, gelin hikayenizi paylaşın. Dirimart ya da başka bir mekan; zamanın son anları hakkında düşündüklerinizi bizimle paylaşın. Yorumlarınızı bekliyorum, birlikte daha fazla anı biriktirelim…