‘Garip Bülbül Neşet Ertaş’ı kimse engelleyemez’Türk Halk Müziğinin değerli isimlerinden Neşet Ertaş‘ın hayatının husus edildiği Garip Bülbül Neşet Ertaş sinemasının basın tanıtım toplantısı yapıldı. Levent’te bir alışveriş merkezinin sinema salonunda gerçekleşen toplantıya sinemanın imalcisi Mustafa Uslu, direktörleri Ömer Faruk Sorak, Berker Berki ve sinemanın oyuncuları ile senaristi katıldı. Sinemanın gösterimi ile başlayan toplantı, gösterim daha sonrasında soru-cevap aktifliği ile devam etti. ‘Ayla’ ve ‘Müslüm’ üzere sinemalardan de tanınan üretimci Mustafa Uslu, sinemanın ‘kişilik haklarını ihlal ettiği’ teziyle mahkemeye taşınmasını ve Neşet Ertaş’ın ailesinin savlarına yanıt verdi.
‘Bu beşerler neşet ertaş’ın ömründe yok’
Filmin mevzu edindiği kitapla ilgili tezler hakkında konuşan Mustafa Uslu, “Neşet Ertaş’ın çocukları çıkıp dediler ki babamız bu kitabı okumadı, onayı olmadan yazıldı. İtibarsızlaştırmak için her şeyi yaptılar, ancak kitabın birinci sayfasında Hüseyin Ertaş’ın ismi var. Bu kitaba Ertaş’a ilişkin notları veren Neşet Ertaş’ın oğlu Hüseyin Ertaş. Kitabı itibarsızlaştırırlarsa, sinema de otomatikman itibarsızlaşacak. Bugüne kadar daima sustuk, artık insanların gözlerine baka baka palavra söylenmeye başladı. Büyük Usta Neşet Ertaş’ın o denli bir vasiyeti yok. Bu beşerler Neşet Ertaş’ın hayatında da yok, son 15 yılında. Son 15 yılında babalarıyla kaç kere görüşmüşler sorar mısınız onlara? Ben size söyleyeyim 1 sefer. Ölmedilk evvel kaç gün evvel geldiler hastaneye? Sorun. Ölmeden, 3 gün evvel. Büyük usta vefat döşeğindeyken imzası alınmış, külliyen palavra. Erol Hoca, ‘Büyük usta 41 kiloyken, mevt döşeğinde imza alındı’ diye argüman ediyorlar. Beşiktaş 37.Noteri Mecidiyeköy’de, Neşet Ertaş’ın konutuna uzaklığı 100 metre. Ömrünün son 7 yılında Neşet Ertaş’ın bütün dokümanlarını orası hazırlıyor. Neşet Ertaş hiç 41 kiloya düşmedi. Mesane kanseriydi” diye konuştu.
‘Döne Ertaş benimle 4 kere görüştü’
Filmin üretim sürecinde Neşet Ertaş’ın çocuklarıyla irtibata geçtiğini belirten Mustafa Uslu, “Döne Ertaş, 4 sefer benimle görüştü, her hususta anlaştık. Ayrıntısını vermeyeceğim. Eylül’ün 20’sinde biz bir masaya oturacaktık, Hüseyin Ertaş ise Almanya’dan gelecekti, anma merasimleri için. Son dakikada benden Erol Parlak Hocayı bu projenin haricinde bırakmamı istediler, kabul etmedim. Kibarca reddettim. Ben yola çıktığım kimseyi satmadım, satmam dedim. Artık size soruyorum, bu biçimde ‘Vasiyet’ yok muydu? Bayram Bilge Tokel benimle üç kez görüştüğünü, uçakla Ankara’dan İstanbul’a geldiğini söylüyor. Ona çılgın paralar teklif ettiğimi söylüyor. Madem bu biçimde bir vasiyet var niye bana bu işin peşini bırak, vasiyet var diyemiyorsun? Duygusal done lazımdı onlara, bu vasiyeti öne sürdüler. Büsbütün Erol Parlak olayından daha sonra, yolumdan dönmeyeceğimi söylemiş oldukten daha sonra oldu” dedi.
‘Tabi ki bir maddi talep oldu’
Hukuki sürece de değinen Uslu, “Biz Büyük Usta Neşet Ertaş’ı asla incitecek bir şey yapmadık, bir işin içine girmedik. Ona yakışan bir sinema yaptık. Bu sineması hiç kimse durduramaz, hiç kimse engelleyemez. Bu lafı ben demiyorum ‘Yüksek Mahkeme’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti ismine ‘Yüksek Mahkeme’ diyor ki, bu sineması engelleyemezsin, sansüre girer, eksperler seyretmeden ortasında ‘Kişilik Hakları İhlali’ olup olmadığını anlamadan engellersen, sansüre girersin diyor. Yıl 2022, bir sinemaya bir sanat yapıtına sansür uygulanmaya çalışılıyor. Yüksek Mahkeme’nin sonucu burada bu sinema mutlaka eksperler tarafınca seyredilip, incelenmeden hakkında önlem sonucu verilirse, sansür diye geçiyor bu kararda. Maalesef karşı tarafın müzik şirketinin kiraladığı avukatları daima basın ve toplumsal medya yoluyla mahkemenin devam etmesine karşın bizim vizyona hazırlandığımız üzere bir algıda bulunuyorlar. Güya biz, aymaz, kanun tanımaz insanlarız. Niçin söyleyemiyorsunuz? Mahkemelerin hepsi bizim lehimize devam ediyor. Senin saçma sapan taleplerin reddedilerek devam ediliyor. Benim görüşüm şu, çocukları Erol Parlak’ı çocukça kıskançlık sebebiyle istemedi. Erol Hoca ile Neşet Ertaş ile baba oğul bağlantısı doğmuş ortalarında. Ailenin tabi ki maddi bir talebi oldu. Bu gerçekleşseydi bu dava süreci olmayacaktı. ‘Erol’u oradan gönder’ dediklerinde ben Döne Ertaş’ı dinleseydim, her şey yolunda gidecekti lakin ben kendi mesleğime ihanet etmiş olacaktım” dedi. Aktiflik toplu fotoğraf çekimi ile birlikte bitmiş oldu. Sinema 23 Aralık’ta vizyona girecek. Sinemanın galası ise ilerleyen tarihlerde yapılacak.
‘Bu beşerler neşet ertaş’ın ömründe yok’
Filmin mevzu edindiği kitapla ilgili tezler hakkında konuşan Mustafa Uslu, “Neşet Ertaş’ın çocukları çıkıp dediler ki babamız bu kitabı okumadı, onayı olmadan yazıldı. İtibarsızlaştırmak için her şeyi yaptılar, ancak kitabın birinci sayfasında Hüseyin Ertaş’ın ismi var. Bu kitaba Ertaş’a ilişkin notları veren Neşet Ertaş’ın oğlu Hüseyin Ertaş. Kitabı itibarsızlaştırırlarsa, sinema de otomatikman itibarsızlaşacak. Bugüne kadar daima sustuk, artık insanların gözlerine baka baka palavra söylenmeye başladı. Büyük Usta Neşet Ertaş’ın o denli bir vasiyeti yok. Bu beşerler Neşet Ertaş’ın hayatında da yok, son 15 yılında. Son 15 yılında babalarıyla kaç kere görüşmüşler sorar mısınız onlara? Ben size söyleyeyim 1 sefer. Ölmedilk evvel kaç gün evvel geldiler hastaneye? Sorun. Ölmeden, 3 gün evvel. Büyük usta vefat döşeğindeyken imzası alınmış, külliyen palavra. Erol Hoca, ‘Büyük usta 41 kiloyken, mevt döşeğinde imza alındı’ diye argüman ediyorlar. Beşiktaş 37.Noteri Mecidiyeköy’de, Neşet Ertaş’ın konutuna uzaklığı 100 metre. Ömrünün son 7 yılında Neşet Ertaş’ın bütün dokümanlarını orası hazırlıyor. Neşet Ertaş hiç 41 kiloya düşmedi. Mesane kanseriydi” diye konuştu.
‘Döne Ertaş benimle 4 kere görüştü’
Filmin üretim sürecinde Neşet Ertaş’ın çocuklarıyla irtibata geçtiğini belirten Mustafa Uslu, “Döne Ertaş, 4 sefer benimle görüştü, her hususta anlaştık. Ayrıntısını vermeyeceğim. Eylül’ün 20’sinde biz bir masaya oturacaktık, Hüseyin Ertaş ise Almanya’dan gelecekti, anma merasimleri için. Son dakikada benden Erol Parlak Hocayı bu projenin haricinde bırakmamı istediler, kabul etmedim. Kibarca reddettim. Ben yola çıktığım kimseyi satmadım, satmam dedim. Artık size soruyorum, bu biçimde ‘Vasiyet’ yok muydu? Bayram Bilge Tokel benimle üç kez görüştüğünü, uçakla Ankara’dan İstanbul’a geldiğini söylüyor. Ona çılgın paralar teklif ettiğimi söylüyor. Madem bu biçimde bir vasiyet var niye bana bu işin peşini bırak, vasiyet var diyemiyorsun? Duygusal done lazımdı onlara, bu vasiyeti öne sürdüler. Büsbütün Erol Parlak olayından daha sonra, yolumdan dönmeyeceğimi söylemiş oldukten daha sonra oldu” dedi.
‘Tabi ki bir maddi talep oldu’
Hukuki sürece de değinen Uslu, “Biz Büyük Usta Neşet Ertaş’ı asla incitecek bir şey yapmadık, bir işin içine girmedik. Ona yakışan bir sinema yaptık. Bu sineması hiç kimse durduramaz, hiç kimse engelleyemez. Bu lafı ben demiyorum ‘Yüksek Mahkeme’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti ismine ‘Yüksek Mahkeme’ diyor ki, bu sineması engelleyemezsin, sansüre girer, eksperler seyretmeden ortasında ‘Kişilik Hakları İhlali’ olup olmadığını anlamadan engellersen, sansüre girersin diyor. Yıl 2022, bir sinemaya bir sanat yapıtına sansür uygulanmaya çalışılıyor. Yüksek Mahkeme’nin sonucu burada bu sinema mutlaka eksperler tarafınca seyredilip, incelenmeden hakkında önlem sonucu verilirse, sansür diye geçiyor bu kararda. Maalesef karşı tarafın müzik şirketinin kiraladığı avukatları daima basın ve toplumsal medya yoluyla mahkemenin devam etmesine karşın bizim vizyona hazırlandığımız üzere bir algıda bulunuyorlar. Güya biz, aymaz, kanun tanımaz insanlarız. Niçin söyleyemiyorsunuz? Mahkemelerin hepsi bizim lehimize devam ediyor. Senin saçma sapan taleplerin reddedilerek devam ediliyor. Benim görüşüm şu, çocukları Erol Parlak’ı çocukça kıskançlık sebebiyle istemedi. Erol Hoca ile Neşet Ertaş ile baba oğul bağlantısı doğmuş ortalarında. Ailenin tabi ki maddi bir talebi oldu. Bu gerçekleşseydi bu dava süreci olmayacaktı. ‘Erol’u oradan gönder’ dediklerinde ben Döne Ertaş’ı dinleseydim, her şey yolunda gidecekti lakin ben kendi mesleğime ihanet etmiş olacaktım” dedi. Aktiflik toplu fotoğraf çekimi ile birlikte bitmiş oldu. Sinema 23 Aralık’ta vizyona girecek. Sinemanın galası ise ilerleyen tarihlerde yapılacak.