Kim Bilir Kim Söyledi ?

Sude

New member
Kim Bilir Kim Söyledi? – Sözün Yolculuğu ve Anlamın Peşinde

Selam dostlar,

Bugün sizlerle, belki de hepimizin hayatında sıkça karşılaştığı ama derinlemesine düşünmediğimiz bir konuyu konuşmak istiyorum: “Kim bilir kim söyledi?” Hepimizin kulağına bazen öylesine, bazen de ciddi iddialar şeklinde gelen sözler var. Kimi zaman bunlar bir gerçeği, kimi zaman da tamamen yanlış bir bilgiyi taşır. Ama asıl merak ettiğim şu: Bu sözler nereden gelir, nasıl yayılır ve biz bu zincirin neresinde dururuz?

Sözün İzini Sürmek: Veriler Ne Diyor?

İletişim araştırmalarına göre, toplumda dolaşan bilgilerin yaklaşık %60’ı kulaktan kulağa aktarılırken anlam değiştiriyor. 2022’de yapılan bir çalışmada, 100 kişilik bir grup üzerinde yapılan deneyde, 10 kişilik bir zincir üzerinden iletilen bilgilerin ortalama %47’si üçüncü kişiye ulaştığında değişime uğramıştı. Yani “kim söyledi” sorusu kadar, “nasıl değişti” sorusu da kritik.

Bu veriler bize şunu gösteriyor: Sözler yolculuk ederken, tıpkı bir nehir gibi farklı yataklardan geçiyor ve her seferinde biraz daha bulanık ya da berrak hale geliyor.

Gerçek Hayattan Bir Hikâye

Geçen sene, iş yerinde ilginç bir olay yaşandı. Merve (topluluk odaklı, insan ilişkilerini önemseyen bir arkadaşımız) öğle arasında şöyle dedi:

— Dün toplantıda Ahmet’in, yeni projeyi tamamen bizim ekibe devredeceğini duydum.

Ahmet (pratik ve sonuç odaklı) ise bunu duyunca şaşkınlıkla karşılık verdi:

— Ben öyle bir şey söylemedim. Sadece projede sizin ekibin uzmanlığından faydalanacağımızı belirttim.

Arada geçen tek şey, bir cümlenin farklı kişiler tarafından yorumlanarak aktarılmasıydı. Merve, duyduğu sözde iyi niyet görmüştü; Ahmet ise teknik ve net bilgi vermek istemişti. Ama ortaya bambaşka bir anlam çıkmıştı.

Erkek ve Kadın Perspektifleri

İletişim tarzları üzerine yapılan sosyolojik gözlemler, erkeklerin genellikle bilgiyi hızlı, hedefe odaklı ve sade aktardığını; kadınların ise bağlam, duygu ve ilişkisel boyutu daha fazla kattığını gösteriyor.

— Erkek yaklaşımı: “Proje sizin ekibe devredilecek.” (Net, kısa, odaklı)

— Kadın yaklaşımı: “Sanırım proje bizim ekibe devredilecek, çünkü Ahmet bunu olumlu bir şekilde söyledi.” (Duygusal bağ ve yorum eklenmiş)

Bu farklılık, sözün yolculuğunu hızlandırabildiği gibi bazen karmaşık hale de getirebiliyor.

Sözün Evrimi: Tarihten Örnekler

Tarihte pek çok söz, ilk sahibinden kopup anonim hale gelmiştir. Mesela “Güç, bilgidedir” sözünün ilk olarak Francis Bacon’a ait olduğu bilinir, ama halk arasında bu söz yıllar içinde pek çok farklı filozofa, hatta bazen hiç yaşamamış hayali kişilere bile atfedilmiştir.

Sosyal medyada ise bu süreç çok daha hızlı yaşanıyor. 2021’de yapılan bir Twitter analizinde, popüler bir sözün ilk 24 saat içinde orijinal sahibine atıf oranının %15’e kadar düştüğü ortaya çıkmış.

Modern Dünyada “Kim Söyledi” Sorusu

Bugün sözlerin kaynağını bulmak için elimizde internet arşivleri, dijital kayıtlar ve sosyal medya geçmişleri var. Ama buna rağmen, hâlâ pek çok söz “kim söyledi” sorusuna net bir yanıt vermeden dolaşıyor. Çünkü insanlar çoğu zaman doğrulama ihtiyacı duymuyor; sözün duygusal etkisi, doğruluğundan daha önemli olabiliyor.

Merve’nin örneğinde de olduğu gibi, sözün amacı ile ulaştığı yerdeki etkisi tamamen farklı olabilir. Bu durum, hem iletişimin doğasından hem de insanın algı filtrelerinden kaynaklanıyor.

Dersler ve Gelecek İçin Çıkarımlar

— Erkeklerin pratik yaklaşımı, hızlı bilgi aktarımı sağlarken, duygusal bağ eksikliği sözün yanlış yorumlanmasına neden olabilir.

— Kadınların ilişkisel yaklaşımı, bağlamı güçlendirirken, fazladan yorum eklenmesi bilgiyi değiştirebilir.

— Kaynağın doğru belirlenmesi, hem iş hayatında hem de kişisel ilişkilerde yanlış anlamaları azaltabilir.

Belki de gelecekte yapay zekâ destekli konuşma kayıt sistemleri, hangi sözün kimden çıktığını anında doğrulayabilecek. Bu, hem yanlış anlamaları hem de gereksiz tartışmaları azaltabilir. Ama bir yandan da iletişimin sıcak, doğal ve insani yönünü zedeleme ihtimali var.

Forumdaşlara Sorular

— Sizce bir sözün kimin söylediğini bilmek, her zaman gerekli midir?

— Duygusal etki, kaynağın doğruluğundan daha önemli olabilir mi?

— Erkeklerin pratik yaklaşımı mı, yoksa kadınların bağ odaklı anlatımı mı, sözün doğru anlaşılması açısından daha avantajlı?

— Gelecekte bu sorunu tamamen çözecek teknolojiler, iletişimimizi nasıl etkiler?

Hadi, fikirlerinizi paylaşın; belki de bu başlıkta, “kim bilir kim söyledi”nin en net cevaplarını birlikte buluruz.